RAHATSIZ EDEN ŞEYLER

 Bazı şeyler beni öyle çok rahatsız ediyor ki bunları yazmazsam olmayacak. Bunlar uzun süredir tecrübe ettiğim olaylardan ve yaptığım dikkatli gözlemlerden çıkarımlarımı oluşturuyor.

İlki erkeklerin aşırı kıskançlığı: Biraz kıskançlığın zararı olmaz. Ancak bir kadınla ilişkisi olan erkekler kıskançlığın ölçüsünü kaçırdığını belli ediyor. Nasıl mı ?

Öncelikle şunu belirteyim, ne kadar güzel olursa olsun bir erkeğin yanındaki kadına asla bakmam çünkü erkeğe saygı duyarım. Ancak tek başıma oturup sevdiğim şeylerle ilgilenmeme de saygı duyulmalıdır. Mesela bir mekanda oturuyoruz, isteyen sevgilisiyle, isteyen arkadaşıyla, isteyen tek başına zaman geçiriyor öyle değil mi ? Buraya kadar her şey normal... Ama o da ne ? Önümdeki masada sevgilisiyle oturan adam dönüp dönüp bana bakıyor. Eee, ben bir defa sevgilisine bakmadım ki ? Sadece bilgisayarımla ilgilendim durdum. Neden benim kötü hissetmeme sebep oluyorsun durup dururken ?

İkincisi her erkeği potansiyel sapık olarak yaftalamak: Ben ailemden başta sevgi ve saygı olmak üzere önemli değerlerin terbiyesini alarak büyüdüm. Herkese, aksini hak edene kadar, sevgi ve saygı duyarım. Kadınlarla yumuşak ve kibar bir tonda konuşurum, toplu taşımada yer veririm ve kendimi sıkıştırmak pahasına rahatsız etmemeye çalışırım, gece vakti kaldırımdan bir kadın tek başına geliyorsa, motor ve araba geçse bile rahatsız etmemek için yola iner öyle yürümeye devam ederim.

Bunların yanı sıra şunu da belirteyim: Kadınların erkek egemen dünyada nasıl zorluklarla karşılaştığını, taciz, laf atma, tecavüz, cinayet gibi iğrenç suçlara, şiddete maruz kaldığını görüyor ve çok üzülüyorum. 

Ancak aynı benim gibi kadınları rahatsız etmemenin ve kibarlığın yolundan asla ayrılmamış erkekler de var.

Geçenlerde merdivenden inen bir kızla karşılaştım ve yine kendimi sıkıştırmak pahasına duvara dayanıp '' Buyrun geçin '' dedim. O da soğuk hatta sinirli bir ses tonuyla '' Siz geçin de ben de rahat rahat ineyim '' dedi. Hayda ! Sen beni tanımıyorsun ki ? Kibarlık ve saygıya bağlı olduğum için samimiyetsiz ve sahte gibi iftiralar yediğimi biliyor musun mesela ?

Bu konu beni çok üzüyor.

Üçüncüsü ilgi çekme çabası: Yine bir mekanda tek başıma otururken kızın biri önüme geldi, gelen sevgilisinin kucağına atlayıp ona sarıldı. Sevgilisi de pis pis bana bakıp dalga geçercesine, kibirle gülümsedi. Neden başka bir noktada değil de tam önümde yaptılar bunu ? Herkesle iletişim kurmak gibi bir mecburiyetim yok. Birinin yanında sevgilisi var diye ilişkisini benim gözüme sokma hakkı da yok. Bir başka örnekte bazı kişilerin sürekli bir mekanda dolaşıp durduğunu hatta yerinde duramadığını fark ettim. Kimse size bakmak ve sizinle herhangi bir iletişim kurmak zorunda değil ki ? Neden anlamıyorsunuz bunu ?

Dördüncüsü ince düşünce: Ben ince düşünceye önem veririm. Sıraya da geçerim, yer de veririm, kadınları rahatsız etmemek için kendimi parçalarım, üslubuma ve kullandığım kelimelere dikkat ederim. Şimdi beni rahatsız eden birkaç örnek vermek istiyorum.

- Önümde biri olduğu için bir tekel bayinde sırada beklerken biri yüzüme bakıp önüme geçti ve istediği şeyi söyledi.

- Karşımda okul üniformalı, 13-14 yaşında iki çocuk dörtlü koltukta otururken yaşlı bir kadının yer aradığını gördüm ve ben yer vermek için kalkarken bana ters ters baktılar. Öncesinde bana bakıp bakıp gülüyorlardı zaten. Yanlış ya da komik bir şey yaptığımı da hatırlamıyorum üstelik.

- Şu metrodan inenleri beklemeden binme alışkanlığı canımı çok sıkmaya başladı. Bineceğim zaman kenara çekilip yol veriyorum ama başkaları hiç düşünmeden vagona dalıyor. Üstelik bazıları geçmek için artık iyice sinirin bozulup hafifçe dokunduğunda bile ters ters bakıyor. Çok ilginç be !

- Bir keresinde yayalar için kırmızı ışık yanarken karşıdan karşıya geçen bir gencin gelen arabaya tepki gösterdiğini görüp '' Yuh '' dedim. Yine ışığa bakmadan ağır ağır geçen ve biri uyarınca da şımarıkça gülüp bakan öğrencilerden bahsetmedim bile bak.

Şimdilik aklıma bunlar geldi. Başka şeyler de gelirse yazmaya devam ederim. Kusura bakmayın ama ben de insanım ve bazen konuşman gerektiği zamanlarda bile  '' Aman kırılmasın '', '' Aman gerginlik olmasın '' diye susunca insan gün geliyor daha fazla dayanamıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ANLAM